bugün

entry'ler (11)

devlet bahçeli

bu kötü günüme güneş gibi doğan siyasi. gözümden yaş geldi yeminle..

einstein and eddington

2008 yapımı einstein ile eddington'ın hayatlarının nasıl kesiştiğini anlatan film. fizikle çok ilgim olmadığı için sıkılmayı bekleyerek izledim ama beni şaşırttı. film gerçekten güzeldi, üstelik fizik konularını çok ayrıntıya girmeden benim bile anlayabileceğim bir dilde anlatıyor. bu arada einstein tam rakı sofrası kurulacak adam çıktı.

hacettepe üniversitesi tıp fakültesi

türkiye'nin en iyi tıp eğitimini vermesine rağmen aynı zamanda çok da sıkı değildir. ilk 3 sene dilenirse hiç derslere uğranmayabilir bile, buradaki gönüllü bir avuç genç derse gidip kaset notu çıkarmaktadır. kaset notları derste hocanın sesi kaydedilip, daha sonra evde hocanın slaytları ile harmanlanarak hazırlanan mükemmel notlardır. textbooklardan daha yararlı ve daha kolay anlaşılırdır. yine de ilk 3 sene en zor yıllardır, bu yıllar atlatıldıktan sonra okulu bitirememek pek mümkün değildir. 4-5 sınıflarda stajyer mertebesine yükselen öğrenci için bu yıllar yaşadığımız şehiri ve ülkeyi gezip tanıma yıllarıdır. ancak tam götü başı dağıtmışken 6. sene tokat gibi gelir. bu sonuncu yılda öğrenci elinden tutulup intörn * yapılır. nöbetler ve ağır iş yükü altında ezilirken bir yandan da tus çalışması için gazlanır. işte bu dönem neden konservatuar değil de tıp fakültesine girildiğinin sorgulanma aşamasıdır. genelde hacettepe'nin intörnlüğü ağır olduğu için, bazı insan üstü varlıklar dışında ilk eylülde tus kazanılamaz. mezun olduktan sonra koca tıp fakültesini bitirdim doktor oldum bitti biraz gezip tozayım hocu derseniz nisan tusu da kazanılamaz. nisan tusundan sonra zaten bahar-yaz ayları gelir sikerim lan benim tatile ihtiyacım var derseniz sonraki eylül de kazanılamaz. sonuç: yaptığım anketler sonucu hacettepe tıp fakültesi mezunları için en uygun ve psikolojiyi en az bozacak olan yöntem, intörnken tus yokmuş gibi yaşayıp boş vakitlerde gezmek, mezun olduktan sonra bir aylık kısa bir tatil yapıp daha sonra nisan tusuna kadar 7 ay boyunca insanlıktan çıkarak çalışmaktır. tabi bu arada zorunlu hizmet işini bi şekilde halletmeniz de gerekir, gidip istifa mı edersiniz yoksa orada kalıp 1 yıl çalıştıktan sonra tusa mı hazırlanırsınız orası size kalmış.

abercrombie and fitch

artık çoğu alışveriş merkezinde bulunabilen amerikan markası. üzerinde hayvan gibi fitch yazmasına rağmen bence daha iyi tişört yapan yok. kesimi kaslı gösteriyor, nasıl yaptıklarının sırrını çözemedim. kumaşı da yumuşacık yumoş gibi.. üstelik türkiyede o kadar da pahalı değil.

durex

çok başarılı ürünleri var. en iyi keşifleri bence durex tingle isimli jel. malesef nedenini anlayamadığım bir şekilde türkiye'de bulmak çok zor. hem kadın hem erkek için zevki maksimuma ulaştıran mucizevi bir ürün bu. orgazm sorunu olan kadınlarda kullanılırsa iş haydar dümene kalmadan çözülebilir, defalarca orgazm yaşatılıp halk kahramanı olunabilir.

turan dursun

çocukluğundan itibaren kuran kurslarıyla, din eğitimiyle büyümüş ve imamlık, müftülük yapmış birinin; beynine örülmüş zincirleri kırabileceğini kanıtlamış eşsiz insan. öldürükdükten sonra hayat boyunca emek verip yazdığı kitapları sivil polislerce alınmış ve ortadan kaldırılmıştır.

kendisi malesef bu ülkeye çok gelmiştir..

islama "yürekten" inanan insanların, islam aleyhindeki delillere tahammül edemeyişi, islamı eleştiren insanları bu kadar önemsemesi; hatta bir müslümanın allah adına cinayet işlemesi büyük bir çelişki.

allah'ın sonsuz kudretine inanan bir kulun "allah'ı koruma" isteğini hayatım boyunca anlayamayacağım..

cenova

500-600 yıllık apartmanlara sahip, cenevizlilere ev sahipliği yapmış olan, italya'nın en eski şehirlerinden biri. şehir o kadar eski ki o antik apartmanlara önünden geçen otobüsleri yakıştıramıyorsunuz. gezip görmek için güzel bir yer, ama yaşamak için biraz sıkıcı. gece hayatı italyanların sokakta toplanıp içki içmesinden ibaret. gidilecek birkaç tane bar var, onlar da en geç 1 de kapanıyo. en güzel yanı milano'ya 1,5 saat uzaklıkta olması. bir de denizin üstüne kurulmuş devasa bir akvaryumu var, içindeki canlıların yarısından fazlasını ilk kez gördüm, ama bu benden kaynaklı bi sorun da olabilir.

agnosi

kişinin duyusal bir bozukluk olmadan, o duyu aracılığı ile öğrendiği bir şeyi tanımlayamamasıdır. hastalar gördüğünü, duyduğunu, dokunduğunu değerlendiremez. 4 türü vardır:

- görsel agnozi: hasta gördüğünü tanıyamaz ve değerlendiremez; oksipital lob lezyonlarında görülür.
- işitme agnozisi: hasta duyduğunu değerlendiremez. temporal lob lezyonlarında görülür.
- taktil agnozi: dokunma duyusu değerlendirilemez. parietal lob lezyonlarında görülür.
- astereognozi: gözler kapalı iken elin içine konulan cismi (şekil, büyüklük) tanıyamama.

van gogh sarısı

şimdi iddialara göre bu adam kırlarda resim yaparken tadı hoşuna gittiği için yüksük otu çiğnermiş. yüksük otunda bulunan digitalis isimli madde (bugün hala kalp yetmezliği tedavisinde kullanılmakta olan bir ilaç) yan etki olarak sarı-yeşil diskromatopsi yapar, yani hasta her yeri sarı-yeşil ağırlıklı görür. yani van gogh sarısı istenmeyen bir yan etki oluyo bu durumda.

alerjik konjonktivit

5 türü vardır:

1. saman nezlesi konjonktiviti
2. vernal konjonktivit
3. dev papiller konjonktivit
4. atopik konjonktivit
5. fliktenli konjonktivit

ben küçüklüğümden beri bana eşlik ettiği için vernal konjonktivite değineceğim. bu baş belası hastalık sıcak iklimli yerlerde görülür ve bahar-yaz aylarında ortaya çıkar. saman nezlesinden farkı çok daha ağır olması ve kesinlikle tedavi gerektirmesidir. tedavi edilmezse birkaç ay içinde kornea tahrip olabilir ve görme kaybı yaratabilir. erkeklerde daha sıktır ve 5-20 yaş arası görülür. genelde ergenliğin sonra ermesi ile birlikte azalarak kaybolur, ancak ben ergenliği bitirip üzerine bir de üniversite bitirmeme rağmen beni hala terk etmemiştir. kitaplarda antihistaminik ilaçlar önerilir ancak genelde bunların bir yararı olmaz, steroidli (kortizon) damla kullanmadan düzelmez.